سحب
جيف المشركين
إلى القليب
63- Müşriklerin
Cesetlerini Kuyuya Atmak için Sürüklemek
أخبرنا
إسماعيل بن
مسعود قال
حدثنا خالد عن
شعبة عن أبي
إسحاق عن عمرو
بن ميمون قال
سمعته يحدث عن
عبد الله قال
بينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ساجدا والملأ
من قريش جلوس
وسلا جزور
مطروحة
فقالوا أيكم يذهب
بهذا قال
فهابوا ذلك
فأخذه عقبة
فطرحه على
ظهره ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ساجدا لم يرفع
رأسه حتى جاءت
فاطمة فأخذته
عن ظهره وسبت
الذي فعله
فرأيته يومئذ
دعا عليهم
فقال اللهم
عليك أبا جهل
بن هشام وعتبة
بن ربيعة وأبيا
أو أمية وعقبة
بن أبي معيط
فرأيتهم يوم
بدر قتلوا
فألقوا إلا
أمية فإنه كان
رجلا ضخما
فلما جر تقطع
[-: 8615 :-] bdullah
(b. Mes'ud) anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Kabe'de secdede
iken Kureyş'in ileri gelenleri de bir kenarda oturuyorlardı. Yan tarafta da
atılmış deve cenin kılıfı vardı. Aralarında: "Kim bunu götürür de sırtına
atar?" diye sorduklarında, herkes onu götürmekten kaçındı. Ancak Ukbe onu
aldı ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sırtına attı. Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem) secdede idi ve başını kaldırmıyordu. Sonra Hz.
Fatıma gelip onu sırtından kaldırdı ve bunu yapanlara sövdü. O gün Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in onlara: "Allahım! Ebu Cehl b. Hişam'ı,
Utbe b. Rabia'yı, Ubey'i ve Ukbe b. Ebi Muayyit'i sana havale ediyorum" diye
beddua ettiğine şahit oldum. Daha sonra onların Bedir savaşında öldürüldüğünü
gördüm.
Cesetlerini de kuyuya
attılar, ancak Umeyye kilolu olduğundan kuyuya doğru sürüklenirken cesedi
parçalandı.
Tuhfe: 9484
292. hadiste tahrici
yapıldı. Bir sonraki hadise bakınız.
Seli!: Yavrunun ana
karnından çıkarken içinde bulunduğu torba, eş.
طرح
جيف المشركين
في البئر
64- Müşriklerin
Cesetlerini Kuyuya Atmak
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
حدثنا جعفر بن
عون قال سفيان
أنبأناه عن
أبي إسحاق عن
عمرو بن ميمون
عن عبد الله
قال كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يصلي إلى ظل
الكعبة فقال
أبو جهل وناس
من قريش وقد نحرت
جزور في ناحية
مكة فبعثوا
فجاؤوا من سلاها
فطرحوه بين
كتفيه فجاءت
فاطمة فطرحته
عنه فلما
انصرف وكان
يستحب ثلاثا
فقال اللهم
عليك بقريش
اللهم عليك
بقريش بأبي
جهل بن هشام
وبعتبة بن
ربيعة وبشيبة
بن ربيعة
وبأمية بن خلف
وبعقبة بن أبي
معيط قال عبد
الله فلقد رأيتهم
قتلى في قليب
بدر
[-: 8616 :-] Abdullah
(b. Mes'ud) anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Ka'be'nin
gölgesinde namaz kılıyordu. Ebu Cehl: "Kureyş'ten birileri Mekke'nin bir
kenarında bir hayvan kesti" dedi. Birini gönderip cenin kılıfını
getirdiler ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in omuzlarına koydular.
Hz. Fatıma gelip onu sırtından kaldırıp attı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem) namazlardan sonra üç defa dua etmeyi severdi. Orada da: "Allahım!
Kureyş'i sana havale ediyorum. Allahım! Kureyş'i sana havale ediyorum. Allahım!
Ebu Cehl b. Hişam'ı, Utbe b. Rabia'yı, Umeyye b. Halefi ve Ukbe b. Ebi
Muayyit'ı sana havale ediyorum" diye beddua etti. Daha sonraları onları
öldürülmüş olarak Bedir kuyularında gördüm.
Tuhfe: 9484
292. hadiste tahrici
yapıldı.
البشارة
65- Müjdelemek
أنبأ عمرو بن
يزيد قال
حدثنا أمية بن
خالد قال
حدثنا شعبة عن
أبي إسحاق عن
أبي عبيدة عن
عبد الله قال
قلت يا رسول
الله قتل أبو
جهل قال الحمد
لله الذي صدق
وعده وأعز
دينه
[-: 8617 :-] Abdullah
(b. Mes'ud) der ki: Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Ey
Allah'ın Resulü! Ebu Cehl öldürüldü" dediğimdeı Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): "Vadini yerine getiren ve dinini aziz kılan Allah'a
hamd olsun" diye dua etti.
Tam metin 5962 de
- Tuhfe: 9619
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (2709) ve Ahmed, Müsned (3856) rivayet etmişlerdir.
توجيه
البشرى
66- Müjdeyi Göndermek
أنبأ يوسف بن
عيسى قال أنبأ
الفضل بن موسى
قال أنبأ
إسماعيل عن
قيس عن جرير
قال قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يا
جرير ألا
تريحني من ذي
الخلصة قال
فنفرت وكنت
رجلا لا أثبت
على الخيل
فضرب بيده في
صدري حتى رأيت
أثر أصابعه
فقال اللهم
ثبته واجعله
هاديا مهديا
فأحرقتها
بالنار فبعث
جرير رجلا منا
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم يقال له
أبو أرطأة
فأتى النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال يا
رسول الله
والذي بعثك
بالحق ما جئتك
حتى تركتها
كأنها جمل
أجرب فبارك
على خيل أحمس
ورجالها خمس
مرات
[-: 8618 :-] Cerir
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ey Cerir! Zulhalasa'dan
yana beni rahatlatır mısın?" buyurunca hemen fırladım. Ancak at sırtında
da duramıyordum. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) göğsüme eliyle bir
darbe vurdu ki parmaklarının izi göğsümde çıktı. Sonra: "Allahım! Ona
kuvvet ver, hidayete eren ve erdiren biri kıl" diye dua etti. Zulhalasa'ya
gidip orayı yaktım. içimizden Ebu Ertat denilen kişiyi de haberi vermek üzere
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gönderdim. Ebu Ertat, Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in yanına vardığında: "Ey Allah'ın Resulü! Seni hak
olarak gönderene yemin olsun ki, orayı uyuz bir deve gibi bırakıp da sana
geldim" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de Ahmes
kabilesinin atlarına ve adamlarına beş defa dua ederek bereket ve bolluk
diledi.
Tuhfe: 3225
8245. hadiste tahrici
yapıldı.